Sanayi, yatırım ve ihracat temsilcileri uzun süredir yüksek faizlerin üretim üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyordu. İş dünyası, Merkez Bankası’nın bu hamlesini “üretimi ve yatırımı destekleyen doğru yönde bir adım” olarak değerlendirdi.

İş Dünyasından Destek: “Faiz İndirimi Üretimi Canlandırır”

İş dünyası temsilcileri, faizlerin düşmesinin yatırımları teşvik edeceğini, üretim kapasitesini artıracağını ve ihracata ivme kazandıracağını vurguladı.
Sanayiciler, “Yüksek faiz yatırımın, istihdamın ve üretimin önünü kesiyor. Faiz düşerse ekonomi nefes alır, piyasa hareketlenir” değerlendirmesinde bulundu.

Ekonomistler ise faiz oranlarının ekonomideki sermaye birikimini yönlendiren temel unsur olduğuna dikkat çekerek, “düşük faizle birlikte üretim odaklı bir büyüme modeline dönüş mümkün olabilir” görüşünü paylaştı.

TCMB’nin Gerekçesi: “Dezenflasyon Süreci Devam Ediyor”

Merkez Bankası açıklamasında, enflasyonun ana eğiliminin eylül ayında yükseldiğini, ancak talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde seyrettiğini belirtti.
Faiz oranlarındaki indirimin ise kontrollü bir gevşeme sürecinin parçası olduğu vurgulandı.

Ahlaki Boyut: “Faiz Hak Kavramına Aykırıdır”

Faiz tartışmaları yalnızca ekonomik değil, ahlaki ve dini bir zeminde de değerlendiriliyor.
İslam hukukuna göre faiz (riba) haram kabul ediliyor. Din alimleri, faizin “hak” kavramına aykırı olduğunu, kul hakkını hiçe saydığını, birey ile toplum arasındaki güveni zedelediğini ifade ediyor.

Faizin sadece paranın değil, emeğin ve hayatın bereketini de azalttığı dile getiriliyor. Bu yönüyle faiz, yalnızca ekonomik bir araç değil, aynı zamanda toplumsal adaletin sınandığı bir kavram olarak görülüyor.