Müftü Biçer: Bu Mübarek Gece Bir Geceden Daha Fazlasıdır
İnsan hayatında zamanın sadece geçen anlardan ibaret olmadığını belirten Biçer, anlam kazandıkça değer bulan zaman dilimlerinin insanın iç dünyasında derin izler bıraktığını ifade etti. Üç aylar olarak bilinen Receb, Şaban ve Ramazan aylarının, müminler için iç muhasebe, ibadet ve ahlâkî duyarlılığı yeniden hatırlama fırsatı sunduğunu dile getirdi.
Müftü Biçer mesajında, ''İnsan hayatında zaman, sadece geçen anlardan ibaret değildir; anlam kazandıkça değer bulan bir imkândır. İnanç dünyamızda da bazı zaman dilimleri, taşıdıkları manevî derinlik sebebiyle diğer vakitlerden ayrılır. Üç aylar olarak bilinen Receb, Şaban ve Ramazan ayları, bu yönüyle müminlere iç dünyalarını gözden geçirme, ibadetle derinleşme ve ahlâkî duyarlılıklarını yeniden hatırlama fırsatı sunar.
Bu anlamlı zaman diliminin başlangıcında, bu yıl 25 Aralık Perşembe günü idrak edeceğimiz Regâib Kandili, İslam geleneğinde rahmet, mağfiret ve bereket kavramlarıyla anılan müstesna gecelerden biridir. Bu gece, bireyin kendisiyle ve Rabbiyle ilişkisini yeniden düşünmesine vesile olur. Regaib Kandili, bu yönüyle bir geceden ibaret olmayan; bilinç tazelemeye, niyetleri gözden geçirmeye ve daha sahih bir kulluk anlayışına yönelmeye çağıran anlamlı bir duraktır. Gelişiyle bütün İslâm âlemini kuşatan bu mübarek gece, bütün kâinatın, insanların ve cinlerin tek rehberi olan; hidayeti, nuru ve tesellisi olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (Sallâllahu aleyhi ve sellem) insanlığa kazandırdığı iman, ahlak, merhamet ve kardeşlik gibi evrensel değerleri yeniden hatırlatan kutlu bir zamandır. Sevgili Peygamberimiz (Sallâllahu aleyhi ve sellem), üç ayların başlangıcına ayrı bir önem vermiş ve Recep ayı girdiğinde اللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَبَ وَشَعْبَانَ، وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ “Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını bize mübarek eyle; bizi Ramazan ayına ulaştır.” diye dua etmiştir. Kalplerimizin en derin köşelerinde yer eden aziz ve mukaddes hatıraları canlandıran kandil geceleri; ruhlarımızı aydınlatan, gönüllerimize ümit ve canlılık veren birer manevî ışık gibidir. Bu geceler, hayatın telaşı içinde ihmal ettiğimiz iç dünyamıza yönelmemize, kendimizle ve Rabbimizle muhasebe yapmamıza vesile olur. Bu gecelerde vicdanlarımız daha huzurlu, ruhlarımız daha umutlu olur. İlâhî bağışlanmaya ve Allah’ın lütfuna erişme arzusunda birleşen müminler, bu nurlu zamanlarda inanç kardeşliğinin sevinçlerini ve acılarını daha derinden hisseder. Kıyamete kadar varlığını sürdüreceği müjdelenen yüce İslâm dini ve onun kutlu topluluğu, Allah’ın rahmet kapısından gelen bu mübarek zamanlarda kendini daha güçlü, daha birlik içinde ve daha umutlu hisseder. Kandil gecelerinin faziletine işaret eden bazı rivayetlerde ise şöyle buyrulmuştur: خمسُ ليالٍ لا تُرَدُّ فيهن الدعوةُ : أولُ ليلةٍ من رجبٍ، وليلةُ النِّصْفِ من شعبانَ، وليلةُ الجُمُعةِ، وليلةُ الفِطْرِ، وليلةُ النَّحْرِ "Beş gece vardır ki onlarda yapılan dualar geriye çevrilmez. Recebin ilk (Cuma) gecesi, Şabanın ortasında bulunan gece, Cuma gecesi, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı geceleridir. Bu sebeple Müslümanlar, Regâib Kandili’ni asırlardır dua, ibadet, tevbe ve istiğfarla ihya etmeye gayret etmişlerdir. Regâib Kandili yalnızca bireysel ibadetlerin yoğunlaştığı bir gece değil; aynı zamanda toplumsal hayatımıza yön veren önemli mesajlar da taşımaktadır. Bu gecede ihtiyaç sahiplerini gözetmek, sadaka ve hayırda bulunmak, kırgınlık ve dargınlıkları gidermek, birlik ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek kandilin ruhuna uygun bir ifa şekli olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Regâib Kandili’nin; gönüllerimize huzur, hayatımıza bereket, ülkemize ve tüm İslâm âlemine hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ederim.'' ifadelerini kullandı.