Olayların ilki, 3 Ocak 2025 tarihinde yaşandı. Roketsan yazılım mühendisi Sav Kasabalı Yusuf Serdar Yücel, Ankara’daki evinde sodyum nitrat içmiş halde ölü bulundu. Resmi kaynaklar ölüm nedenini intihar olarak açıklarken, emekli polis olan babası Ahmet Yücel, oğlunun bazı gizli bilgilere ulaştığı ve bu nedenle öldürülmüş olabileceğini iddia etti.

Dört ay sonra, 9 Mayıs 2025’te, bu kez HAVELSAN siber güvenlik uzmanı Regaip Kurt, Ankara Yenimahalle’deki evinde ranzaya asılı halde ölü bulundu. 32 yaşındaki Kurt’un çevresinde psikolojik ya da ekonomik bir sorunu olmadığı belirtilirken, bu ölüm de kamuoyunda benzer şüpheleri beraberinde getirdi.

Halıcı’dan Soru Önergesi, Bakanlıktan Teknik Yanıt

CHP’li Halıcı, yaşanan bu ardışık ölümlerin benzerliklerine ve savunma sanayiindeki görevlerin hassasiyetine dikkat çekerek, Bakan Güler’e olayların detaylarını sordu. Ancak Milli Savunma Bakanı Güler, verdiği yanıtta sadece güvenlik belgeleri ve prosedürlere değinerek şu ifadeleri kullandı: “Savunma sanayi alanında gizlilik dereceli faaliyetler ve kişi güvenlik belgeleri, 5202 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde yürütülmektedir. Ölen mühendislerin gerekli güvenlik belgeleri mevcuttur.”

Bakan Güler’in cevabında, Halıcı’nın doğrudan yönelttiği olay bazlı sorulara ise açıklık getirilmedi.

Kamuoyunda Artan Endişe

Her iki mühendisin ölümü de kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, savunma sanayii gibi stratejik bir alanda çalışan genç isimlerin ardı ardına ve benzer koşullarda hayatını kaybetmesi, "tesadüf mü, sabotaj mı?" sorularını gündeme getirdi.