Son yıllarda eğitim kurumlarının her kademesinde yapılan mezuniyet kutlamalarının şatafata dönüşmesi, asıl amacın gölgede kalmasına ve mezuniyet törenlerinin içeriğinin sorgulanmasına sebep olmaktadır.

Mezuniyet törenlerinin, öğrencilerin başarılarını kutlamaktan ziyade bir gösteriye dönüşmesi, eğitim ve başarı kavramlarına olan bakış açımızı olumsuz etkilemekte.Öğrencilerin kuralları zorlayan giyim tarzları ve çılgın eğlence tercihleri neticesinde, mezuniyet törenlerinin gerçek amacının dışına çıktığı görülmektedir.

Bir eğitim kurumunun mezuniyet töreninde, öğrencilerin eğlence anlayışının bu denli abartılı ve toplumsal değerleri zorlayıcı, sanki bir karnaval havası estirilmiş olması, hem eğitim kurumuna hem de eğitimin kendisine duyulan saygıyı zedeleyebilir. Çünkü, eğitim, sadece bilgi ve beceri kazanımı değil, aynı zamanda disiplin, saygı ve toplumsal normlara uygun davranışların da kazandırılmasını kapsar. Bu bağlamda, bir öğrencinin eğitim hayatını tamamlama neticesinde almış olduğu diploması, onun bilgi birikimini, yeteneklerini ve karakterini temsil eder. Mezuniyet, bir nevi bu meziyetlerinin sergilendiği törenler olmalı. Yani tarlaya ne ektiysek o biçilmeli, karpuz ekipte kabak toplanmamalı.Çünkü eğitimde temel amaç bilgi aktarımı değil davranış değişikliği kazandırılması olmalıdır.

Fakat abartılı ve toplumsal normları zorlayan mezuniyet törenleri, bu önemli ânı, milli ve manevi değerlerden uzak, anlamsız ve etik değerlerden yoksun bir şova dönüştürmekten öteye geçmemekte.

Eğitim hayatları boyunca edindikleri değerleri ve öğrenimleri sergilemek yerine, olayı bireysel şovlara dönüştürmek, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin ruhuna aykırıdır.

Burada asıl düşündüren konuda eğitim kurumları yöneticilerinin, eğitimcilerin ve ailelerin mezuniyet programlarına bakış açılarıdır. Yani herhangibir ölçüleri ya da ölçekleri var mı?

Yoksa sırf öğrencileri memnun edebilmek adına, programlarda öğrencilerin bu kadar rahat davranmalarına müsaade mi ediliyor?

Eğitim ve öğretim süreci, bir insanın hayatındaki en önemli süreçlerden biridir. Mezuniyet ise, bu sürecin bir meyvesidir. Öğrencilerin, mezuniyetin asıl anlamını kavrayarak, bu törenlerde buna uygun davranışlar sergilemeleri ruhunun kazandırılması önemli bir hedef olmalı.

Mezuniyet törenlerinin, öğrencilerin başarılarını kutladıkları, ama aynı zamanda eğitimin kendisine ve eğitim kurumlarına duydukları saygıyı gösterdikleri anlar olması gerekirken, abartılı ve kuralları zorlayan davranışlar, bu anın değerini düşürmekle kalmaz, aynı zamanda gelecek nesillere de yanlış mesajlar verebilir. Böyle bir durumda her geçen yıl, sınırlar aşlıyor, eğitim almış insanların, eğitimin özüne aykırı davranışları bir maharetmiş gibi gözler önüne seriliyor.

Sonuç olarak, mezuniyet törenlerinin amacı, öğrencilerin başarılarını ve eğitim hayatlarındaki önemli dönüm noktalarını kutlamak olmalıdır. Bu kutlamaların şatafatsız ve anlamlı bir şekilde gerçekleştirilmesi, eğitimin değerini korumak ve öğrencilere doğru değerleri aşılamak açısından son derece önemlidir. Ayrıca çocuklarının bu önemli anlarına şahitlik etmek, sevinçlerine ortak olmak isteyen aileler, çocuklarının kortejde nasıl yürüdüğünü ya da tören sonunda müzik eşliğinde nasıl oynadıklarını seyretmek için kilometrelerce yol katedip geldiklerini düşünmüyorum.

Eğitim kurumları ve aileler, bu konuda daha bilinçli ve dikkatli olmalılar, öğrencilerin bu önemli ânı doğru bir şekilde yaşamalarını sağlama sorumluluğunu almaları gerekir diye düşünüyorum.

Öğrencilerin aldıkları eğitimlerinin içeriklerini sergileyebilecekleri, kendi alanlarında hünerlerini gösterebilecekleri, milli ve manevi değerlerimizi içine alan, eğitim kurumlarının ruhuna yakışır bir mezuniyet törenleri tertip etmek mümkün değil mi? Mezuniyet törenlerini anlamsız ve içeriği boş bir şovdan ziyade bilim şenliklerine çevirebilmek çok mu zor?