Mimarlar Odası Başkanı Ataseven’den Kritik Su Uyarısı

Isparta ve Göller Bölgesi, ciddi bir su krizi ile karşı karşıya. Yağışlar son yıllarda %50 oranında azalırken, barajlar kuruyor, göller hızla küçülüyor, tarım alanları ve topraklar verimsizleşiyor.

Türkiye yılda ortalama 450 milyar m³ yağış almasına rağmen bunun yalnızca %40’ı kullanılabilir suya dönüşüyor. Eğirdir Gölü artık iki parçaya ayrılmış durumda; Kovada ve Burdur gölleri kritik seviyelere ulaşmışken, Yarışlı Gölü tamamen kurudu. Isparta Valisi Abdullah Erin’in açıklamasına göre, Eğirdir çevresinde 10 binden fazla kaçak su kuyusu bulunuyor.

Bu tehlikeye dikkat çeken isimlerden biri de Isparta Mimarlar Odası Başkanı Yüksek Mimar Caner Ataseven oldu. Ataseven, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, özellikle bina sarnıçları ve yağmur suyu hasadı uygulamalarının önemine vurgu yaptı. Ataseven, “Evlerin çatılarından ve bahçelerinden toplanacak su, barajlardan çok geleceği doldurur” ifadelerini kullanarak, belediyelere mevcut binalarda da yağmur suyu toplama sistemlerini zorunlu hâle getirme çağrısında bulundu.

Yasal Düzenlemeler Yetersiz

23 Ocak 2021’de yürürlüğe giren Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği, 2000 m²’den büyük parsellerdeki yapılarda yağmur suyu toplama sistemi kurulmasını zorunlu kılıyor. Ancak bu sadece son yıllarda ruhsat alan büyük parselleri kapsıyor; ilimizde önceden yapılmış 100 bine yakın binada hâlâ bu sistem bulunmuyor. Uzmanlar, belediyelerin m² sınırlamasını düşürerek tüm mevcut binalar için de sistem zorunluluğu getirmesi gerektiğini belirtiyor.

Gri Su ve Altyapı Uyarısı

Ataseven, yağmur suyu toplama sistemlerinin atık su şebekesine bağlanmaması gerektiğini, gri su (duş, lavabo, çamaşır ve mutfak suları) sistemlerinin ise ayrı planlanması gerektiğini hatırlattı. İlimizde ve ilçelerde bu hatların doğru bağlanıp bağlanmadığı hâlâ net değil; belediyelerden konuya dair açıklama bekleniyor.

Önlem Alınmazsa Sonuç Felaket Olacak

Uzmanlar ve Ataseven, önlem alınmazsa gelecek yaz musluklardan sadece belirli saatlerde su akacağını, tarım alanları ve bahçeler için tek bir damla su bulunamayacağını vurguluyor. Su tasarrufu ve yağmur suyu hasadı artık bir seçenek değil, zorunluluk hâline geliyor.