Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Said Yüce: Risale-i Nur, Türkiye’yi Dine Dönüşte Ayakta Tutan Manevi Sed Olmuştur

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 10.06.2025 - 15:44, Güncelleme: 10.06.2025 - 15:44
 

Said Yüce: Risale-i Nur, Türkiye’yi Dine Dönüşte Ayakta Tutan Manevi Sed Olmuştur

Eski Isparta milletvekili ve kamu yöneticisi Said Yüce, Risale-i Nur’un Türkiye'nin dini kimliğini muhafaza etmedeki rolünü vurguladı. “1925-1950 dönemini anlamadan Türkiye’yi anlayamayız” diyen Yüce, bu yıllarda yapılan din karşıtı uygulamaların, ülkenin maneviyatını hedef aldığını söyledi.

AK Parti Genel Merkezinde ve TBMM'de çeşitli görevler üstlenen, 25. Dönem Amasya ve 26. Dönem Isparta Milletvekili Said Yüce, yaptığı açıklamada, tek parti döneminde yürütülen İslamsızlaştırma politikalarının Türkiye’nin dini ve kültürel dokusunu tehdit ettiğini ifade etti. Yüce, bu süreçte Bediüzzaman Said Nursi’nin kaleme aldığı Risale-i Nur Külliyatı’nın, dini değerleri savunmak ve yaşatmak adına büyük bir direniş ve iman mücadelesi olduğunu belirtti. “Eğer o yıllarda Risale-i Nur yazılmasaydı, Türkiye bugün kimliğini kaybetmiş, Batı'nın güdümüne girmiş ülkelerden biri olurdu” diyen Yüce, iman hizmetlerinin Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar ulaştığını ve bu mücadelenin ağır bedellerle verildiğini vurguladı. Kur’an Harfleri Yasakken Risaleler Elle Çoğaltıldı Yüce, tek parti döneminde Kur’an harflerinin yasaklanmasıyla birlikte, binlerce kişinin Risaleleri elle yazarak çoğalttığını, iman ve Kur’an hakikatlerinin yayılmasını sağladığını belirtti. “Risale-i Nur, küfrün belini kırdı” diyen Yüce, bu eserlerin sadece dini değil, sosyolojik ve kültürel bir direnişin de temeli olduğunu söyledi. Muhafazakârlığın Yükselişi Bu Direnişin Mirasıdır Bugün Türkiye’de muhafazakâr değerlerin toplumda güçlü bir şekilde hissedilmesinin, o yıllarda verilen direnişin neticesi olduğunu savunan Yüce, “Eğer bugün Türkiye’de muhafazakarlık hâlâ yüzde 70 düzeyindeyse, bu Risale-i Nur ve benzeri gayretlerin eseridir” dedi. Bugünkü STK ve Cemaatler 80’lerden Sonra Ortaya Çıktı Said Yüce, bugün faaliyet gösteren birçok dini yapının esasen 1980’lerden sonra geliştiğini ifade ederek, Risale-i Nur hizmetlerinin bu oluşumlara da zemin hazırladığını söyledi. Süleyman Hilmi Tunahan’ın Kur’an hizmetleri ve Necip Fazıl Kısakürek’in Büyük Doğu hareketi gibi çalışmaların da bu mücadele sürecinde önemli roller üstlendiğini belirtti. Tarihçilerle Belge Üzerinden Tartışmaya Hazırım Said Yüce, bu konuda ciddi bilimsel tartışmalara da açık olduğunu belirterek, “Gazete kupürleri, arşiv belgeleri ve sahadaki etkileriyle Risale-i Nur’un Türkiye’deki dini direnişteki rolünü tarihçiler, sosyologlar ve siyaset bilimcilerle tartışmaya hazırım” açıklamasında bulundu.  
Eski Isparta milletvekili ve kamu yöneticisi Said Yüce, Risale-i Nur’un Türkiye'nin dini kimliğini muhafaza etmedeki rolünü vurguladı. “1925-1950 dönemini anlamadan Türkiye’yi anlayamayız” diyen Yüce, bu yıllarda yapılan din karşıtı uygulamaların, ülkenin maneviyatını hedef aldığını söyledi.

AK Parti Genel Merkezinde ve TBMM'de çeşitli görevler üstlenen, 25. Dönem Amasya ve 26. Dönem Isparta Milletvekili Said Yüce, yaptığı açıklamada, tek parti döneminde yürütülen İslamsızlaştırma politikalarının Türkiye’nin dini ve kültürel dokusunu tehdit ettiğini ifade etti.

Yüce, bu süreçte Bediüzzaman Said Nursi’nin kaleme aldığı Risale-i Nur Külliyatı’nın, dini değerleri savunmak ve yaşatmak adına büyük bir direniş ve iman mücadelesi olduğunu belirtti. “Eğer o yıllarda Risale-i Nur yazılmasaydı, Türkiye bugün kimliğini kaybetmiş, Batı'nın güdümüne girmiş ülkelerden biri olurdu” diyen Yüce, iman hizmetlerinin Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar ulaştığını ve bu mücadelenin ağır bedellerle verildiğini vurguladı.

Kur’an Harfleri Yasakken Risaleler Elle Çoğaltıldı

Yüce, tek parti döneminde Kur’an harflerinin yasaklanmasıyla birlikte, binlerce kişinin Risaleleri elle yazarak çoğalttığını, iman ve Kur’an hakikatlerinin yayılmasını sağladığını belirtti. “Risale-i Nur, küfrün belini kırdı” diyen Yüce, bu eserlerin sadece dini değil, sosyolojik ve kültürel bir direnişin de temeli olduğunu söyledi.

Muhafazakârlığın Yükselişi Bu Direnişin Mirasıdır

Bugün Türkiye’de muhafazakâr değerlerin toplumda güçlü bir şekilde hissedilmesinin, o yıllarda verilen direnişin neticesi olduğunu savunan Yüce, “Eğer bugün Türkiye’de muhafazakarlık hâlâ yüzde 70 düzeyindeyse, bu Risale-i Nur ve benzeri gayretlerin eseridir” dedi.

Bugünkü STK ve Cemaatler 80’lerden Sonra Ortaya Çıktı

Said Yüce, bugün faaliyet gösteren birçok dini yapının esasen 1980’lerden sonra geliştiğini ifade ederek, Risale-i Nur hizmetlerinin bu oluşumlara da zemin hazırladığını söyledi. Süleyman Hilmi Tunahan’ın Kur’an hizmetleri ve Necip Fazıl Kısakürek’in Büyük Doğu hareketi gibi çalışmaların da bu mücadele sürecinde önemli roller üstlendiğini belirtti.

Tarihçilerle Belge Üzerinden Tartışmaya Hazırım

Said Yüce, bu konuda ciddi bilimsel tartışmalara da açık olduğunu belirterek, “Gazete kupürleri, arşiv belgeleri ve sahadaki etkileriyle Risale-i Nur’un Türkiye’deki dini direnişteki rolünü tarihçiler, sosyologlar ve siyaset bilimcilerle tartışmaya hazırım” açıklamasında bulundu.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve davrazhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.