Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Hayrat Yardım

Isparta’dan Bilim Dünyasına Büyük Katkı

Eğitim (Web Sitesi) - Web Sitesi | 28.12.2025 - 23:12, Güncelleme: 28.12.2025 - 23:12
 

Isparta’dan Bilim Dünyasına Büyük Katkı

Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) akademisyenleri, Türkiye’nin tatlı su biyoçeşitliliğine önemli bir katkı sunarak yeni bir Kırmızıbenekli alabalık türü tanımladı. Keşif, uluslararası bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı.

ISUBÜ Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Fahrettin Küçük ve Doç. Dr. Salim Serkan Güçlü’nün yanı sıra, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Davut Turan, Doç. Dr. Gökhan Kalaycı ve Dr. Öğr. Üyesi Münevver Oral Kaba’nın yer aldığı araştırma ekibi, Türkiye akarsularında yaşayan yeni bir alabalık türünü bilim dünyasına kazandırdı. Yeni tür, Prof. Dr. Fahrettin Küçük’ün eşi Şengül Küçük’e ithafen “Salmo sengulae” adıyla literatüre girdi. Tür; İvriz (Konya Kapalı Havzası) ile Kadıncık Vadisi–Berdan Çayı (Akdeniz Havzası)’nda yaşayan popülasyonlar üzerinde yapılan kapsamlı çalışmalar sonucunda tanımlandı. Araştırmada, klasik mitokondriyal DNA analizlerinden farklı olarak, tüm genomu kapsayan SNP (tek nükleotid polimorfizmi) verileri ile ayrıntılı morfolojik analizler birlikte kullanıldı. Bu bütünleşik yaklaşım sayesinde, birbirine çok yakın akraba olan türler net bir biçimde ayırt edildi. Çalışma, tüm genom temelli yöntemlerin tür tanımlamada yeni bir dönemin kapısını araladığını ortaya koydu. Araştırma sonuçları, uluslararası hakemli ve açık erişimli Zoological Studies (SCI-Q2) dergisinde yayımlandı. Makalede, bu yeni türün tanımlanmasıyla birlikte Türkiye’deki yerli alabalık (Salmo) türü sayısının 22’ye ulaştığı belirtilirken, Anadolu’nun tatlı su biyoçeşitliliğinin hâlâ tam olarak ortaya konamadığına dikkat çekildi. Öte yandan, Salmo sengulae’nin yalnızca iki akarsu ile sınırlı, oldukça dar bir yayılış alanına sahip olduğu vurgulandı. Türün; kaçak avcılık ve insan kaynaklı baskılar nedeniyle ciddi tehdit altında bulunduğu belirtilerek, korunması için kaçak avcılığın daha sıkı denetlenmesi ve habitatların yasal koruma altına alınması gerektiği ifade edildi. Çalışma; ISUBÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi (BAP), Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi BAP Birimi, Montpellier Üniversitesi (Fransa) OSU OREME tarafından desteklendi.
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) akademisyenleri, Türkiye’nin tatlı su biyoçeşitliliğine önemli bir katkı sunarak yeni bir Kırmızıbenekli alabalık türü tanımladı. Keşif, uluslararası bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı.

ISUBÜ Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Fahrettin Küçük ve Doç. Dr. Salim Serkan Güçlü’nün yanı sıra, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Davut Turan, Doç. Dr. Gökhan Kalaycı ve Dr. Öğr. Üyesi Münevver Oral Kaba’nın yer aldığı araştırma ekibi, Türkiye akarsularında yaşayan yeni bir ala balık türünü bilim dünyasına kazandırdı.

Yeni tür, Prof. Dr. Fahrettin Küçük’ün eşi Şengül Küçük’e ithafen “Salmo sengulae” adıyla literatüre girdi. Tür; İvriz (Konya Kapalı Havzası) ile Kadıncık Vadisi–Berdan Çayı (Akdeniz Havzası)’nda yaşayan popülasyonlar üzerinde yapılan kapsamlı çalışmalar sonucunda tanımlandı.

Araştırmada, klasik mitokondriyal DNA analizlerinden farklı olarak, tüm genomu kapsayan SNP (tek nükleotid polimorfizmi) verileri ile ayrıntılı morfolojik analizler birlikte kullanıldı. Bu bütünleşik yaklaşım sayesinde, birbirine çok yakın akraba olan türler net bir biçimde ayırt edildi. Çalışma, tüm genom temelli yöntemlerin tür tanımlamada yeni bir dönemin kapısını araladığını ortaya koydu.

Araştırma sonuçları, uluslararası hakemli ve açık erişimli Zoological Studies (SCI-Q2) dergisinde yayımlandı. Makalede, bu yeni türün tanımlanmasıyla birlikte Türkiye’deki yerli ala balık (Salmo) türü sayısının 22’ye ulaştığı belirtilirken, Anadolu’nun tatlı su biyoçeşitliliğinin hâlâ tam olarak ortaya konamadığına dikkat çekildi.

Öte yandan, Salmo sengulae’nin yalnızca iki akarsu ile sınırlı, oldukça dar bir yayılış alanına sahip olduğu vurgulandı. Türün; kaçak avcılık ve insan kaynaklı baskılar nedeniyle ciddi tehdit altında bulunduğu belirtilerek, korunması için kaçak avcılığın daha sıkı denetlenmesi ve habitatların yasal koruma altına alınması gerektiği ifade edildi.

Çalışma; ISUBÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi (BAP), Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi BAP Birimi, Montpellier Üniversitesi (Fransa) OSU OREME tarafından desteklendi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve davrazhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.