Ispartalı Roketsan Mühendisinin Şüpheli Ölümü Yeniden Gündemde

Paylaşımlar içinde özellikle Ispartalı Roketsan mühendisi Yusuf Serdar Yücel’in şüpheli ölümü yeniden gündemin merkezine oturdu. 3 Ocak 2025’te hayatını kaybeden yazılım mühendisi Yücel’in ölümü resmi kayıtlara “intihar” olarak geçmişti ancak ailesi bu değerlendirmeyi kesin bir dille reddederek oğullarının psikolojik bir sorunu olmadığını, maddi sıkıntı yaşamadığını ve ölümün aydınlatılmasını istediklerini açıklamıştı.

Akinan’ın ifadesine göre yalnızca Yücel değil, 2006 yılından bu yana savunma projelerinde çalışan çok sayıda mühendis şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Kimi boğazı kesilmiş halde bulundu, kimi askerde tek kurşunla vurulmuş olarak kayda geçti, kimisi yüksekten düşme ya da gaz zehirlenmesi gibi belirsiz nedenlerle yaşamını yitirdi. Kaybolan flaş bellekler, çalınan harddiskler, bulunamayan cep telefonları ve kritik yazılım çalışmaları bu şüpheleri daha da güçlendirdi.

Akinan’ın ortaya koyduğu en dikkat çekici detaylardan biri, MKE Başkanı İsmet Sayhan’ın kritik projelere ilişkin mahrem bilgileri WhatsApp üzerinden göndermesi oldu. Dünyanın en stratejik savunma projelerini yürüten bir kurumun başındaki ismin, devlet güvenliğine ilişkin belgeleri şifreli olmayan, yabancı merkezli bir mesajlaşma platformundan iletmesi büyük güvenlik açığı olarak yorumlandı. Akinan, Sayhan’ın uzun süredir takip altında olduğunu ancak operasyonun beklenenden erken yapıldığını, bu nedenle bağlantılarının tam olarak çözülemediğini belirtti.

İstihbarat kaynaklarının normal prosedürde bu tür şüphelilerin teknik ve fiziki takiple aylarca izlendiğini, iletişimlerinin çözüldüğünü, mümkünse şüphelinin çift taraflı ajan olarak kullanılabileceğini aktardığını belirten Akinan, “Bu dosyada tüm mekanizma yarım kaldı, operasyon erken basıldı” iddiasını gündeme getirdi. Akinan’a göre bu durum yalnızca MKE içindeki bir yolsuzluk dosyasından ibaret değil; savunma sanayinin kritik kurumlarında personel güvenliği, istihbarata karşı koyma ve bilgi akışı konularında derin zafiyetlere işaret ediyor.

Gazetecinin paylaşımlarında, ASELSAN, ROKETSAN, HAVELSAN, TÜBİTAK SAGE ve Baykar gibi stratejik yapılarda personel taramalarının ne ölçüde sağlıklı yürütüldüğü sorusu öne çıkıyor. Akinan, geçmişte FETÖ’nün personel dairelerine sızarak kritik görevleri ele geçirdiğini hatırlatarak, savunma projelerinde çalışan mühendislerin referansları, sosyal ilişkileri, veri trafiği ve yabancı temaslarının yeniden ve kapsamlı bir şekilde incelenmesi gerektiğini belirtiyor.

Paylaşımlarda ayrıca Ankara’da güvenlik bürokrasisi ile siyaset arasındaki gerilimlerin operasyon süreçlerine gölge düşürdüğü iddiası da yer alıyor. AK Parti ile MHP arasındaki siyasi çekişmenin, bazı güvenlik dosyalarının zamanlamasını etkilediği ileri sürülürken, MİT içinde özel bir görev gücünün kritik noktalarda görev yapan tüm personeli yeniden taramaya hazırlandığı konuşuluyor.

Akinan’ın değerlendirmelerine göre Türkiye’nin güney sınırında yaşanan gelişmeler, ABD’nin bölgede kurduğu askeri yapılanma ve devam eden yaptırımlar dikkate alındığında, savunma sanayiine yönelik bilgi sızmalarının sonuçları çok daha ciddi boyutlara ulaşabilir. Bu nedenle MKE Başkanının tutuklanması bir son değil, tam aksine mevcut güvenlik mimarisinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösteren en önemli işaret olarak değerlendiriliyor.

Ankara’da savunma bürokrasisinin önümüzdeki haftalarda yeni gelişmelere hazırlıklı olduğu, meclis görüşmeleri ve siyasi sürecin sertleşmesiyle birlikte yeni operasyonların da gündeme gelebileceği yorumları yapılıyor.