Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Rahmi Sarıkurt Yazdı: 'İnsan Biriktirmek'

Isparta (Web Sitesi) - Web Sitesi | 15.08.2025 - 14:30, Güncelleme: 15.08.2025 - 14:37
 

Rahmi Sarıkurt Yazdı: 'İnsan Biriktirmek'

Rahmi Sarıkurt Yazdı...

Hz. Ömer (r.a.) bir gün dostlarıyla otururken: “Allah’ın kabul edeceği tek bir dileğiniz olsa, ne isterdiniz?” diye sormuştu. Oradakilerden biri: “Ben şu oda dolusu gümüşüm olsun da onu Allah yolunda harcamak isterim.” dedi. Bir başkası: “Bu oda dolusu mücevherim olsa da Allah yolunda harcasam, isterim.” Herkes dileğini söyledikten sonra oradakiler: “Ya Ömer, peki sen ne isterdin?” diye sordular. Hz. Ömer (r.a.): “Ben de Ebu Ubeyde bin Cerrah, Muaz bin Cebel ve Huzeyfe bin Yeman gibi bir oda dolusu adam isterim ki onları Allah yolunda görevlendireyim.” diyerek herkesi duygulandıran ve düşündüren dileğini dillendirdi. Hz. Ömer’in (r.a.) bu mesajı aslında en temel ihtiyacımıza işaret ediyor: İnsan biriktirmek… Bir insanın kendine yapabileceği en güzel yatırım, insan biriktirmektir; mücevher, altın, gümüş biriktirmek değildir. Hayatımızda biriktirdiğimiz insanlarla cesaret buluruz, kendimizi güvende hissederiz; yorgunluğumuzu atarız. İnsan biriktirelim ki, derdimiz hafiflesin, davamız yürüsün, yükümüz paylaşılsın… En büyük yatırım… En güzel güvence… En akıllı girişim: İnsana yapılan yatırımdır. Bizi zor günde satmayacak, harcamayacak, her koşulda yanımızda duracak, gerektiğinde acı gerçeği yüzümüze karşı söylemekten çekinmeyecek yürekli insanlara ihtiyacımız var. Evet… Bize umut, ufuk, yurt olacak; kendileriyle huzur bulacağımız, teselli olacağımız insanlar lazım. Zamanın silemeyeceği, yılların eskitemeyeceği, olayların unutturamayacağı yoldaş, sırdaş, kardaş lazım. Yalnızlığımızı onlarla atacağımız; başımızı omzuna yaslayacağımız; birlikte ağlayabileceğimiz, ıslanabileceğimiz, terleyebileceğimiz, içimizi açabileceğimiz hasbi yürekler edinelim. İlaç gibi insanlara ihtiyacımız var. Güzel hayatlar hayal edenler, güzel insanlar biriktirsin… Bazen bazı insanlar dosttan öte dostturlar… Babadan öte babadırlar… Anneden öte annedirler… Ağabeyden öte ağabeydirler. Engeller onlarla aşılır… Her an size bir şey katarlar… Onlar sayesinde gezmeden görürsünüz, okumadan bilirsiniz; hayatta size yeni pencereler açarlar. İşte zenginlik budur… İnsan biriktirin, en zengin siz olursunuz. Bazı insanlar iyi ki varlar… İyi ki hayatımızdalar… Öyle insanlar biriktirelim ki, “görüldüklerinde bize Allah’ı hatırlatan” olsun. Öncelikli birikimimiz insan olsun. Para, pul, altın, gümüş, çek, senet, tapu, menkul, gayrimenkul, diploma, sertifika, şilt, madalya, kariyer, koltuk, kapital, koleksiyon, anahtar… Biriktirdiklerimiz içinde kaybolduk. Biriktirdiklerimiz bizi bitirmeye başladı. Artık bize kartvizit dostluklar değil; kalbi insanlar lazım. Hayatımıza hayat katacak güzel insanlar biriktirmeliyiz. Herkes herkese iyi gelmez, seçici olmalıyız. Ancak önce şunu çözmeliyiz: İhtiyacımızdan fazla dünyalık biriktiriyoruz, bıkmadan ve usanmadan… Peki bize ne faydası var? Hatta bilgiyi bile stokluyoruz… Kitap istifliyoruz… Kime ne hayrı var? Günümüz Müslümanlarının yaygın özelliği nedir biliyor muyuz? Biriktirme tutkusu, tüketim arzusu… Bencillik ve bireysellik… Bazen düşünüyorum: Kimse Karun kadar biriktiremez… Peki akıbeti ne oldu? Kur’an, Karun’a imrenenlere dikkat çekiyor. Sanıyorum yeterince para kazandık; şimdi insan kazanma mecburiyetindeyiz. İslam’ın en büyük derdi insan… Varlığın göz bebeği insan… İnsandan vazgeçemeyiz, insansız yapamayız. Bir insanı dirilten, tüm insanlığı diriltmiş sayılmıyor mu ilahi ölçekte? İyi bir kul olarak anılmak istiyorsak, bu ancak biriktirdiğimiz insanlarla belli olacak bir durum…
Rahmi Sarıkurt Yazdı...

Hz. Ömer (r.a.) bir gün dostlarıyla otururken:

“Allah’ın kabul edeceği tek bir dileğiniz olsa, ne isterdiniz?” diye sormuştu.

Oradakilerden biri:
“Ben şu oda dolusu gümüşüm olsun da onu Allah yolunda harcamak isterim.” dedi.

Bir başkası:
“Bu oda dolusu mücevherim olsa da Allah yolunda harcasam, isterim.”

Herkes dileğini söyledikten sonra oradakiler:
“Ya Ömer, peki sen ne isterdin?” diye sordular.

Hz. Ömer (r.a.):
“Ben de Ebu Ubeyde bin Cerrah, Muaz bin Cebel ve Huzeyfe bin Yeman gibi bir oda dolusu adam isterim ki onları Allah yolunda görevlendireyim.” diyerek herkesi duygulandıran ve düşündüren dileğini dillendirdi.

Hz. Ömer’in (r.a.) bu mesajı aslında en temel ihtiyacımıza işaret ediyor: İnsan biriktirmek…

Bir insanın kendine yapabileceği en güzel yatırım, insan biriktirmektir; mücevher, altın, gümüş biriktirmek değildir.

Hayatımızda biriktirdiğimiz insanlarla cesaret buluruz, kendimizi güvende hissederiz; yorgunluğumuzu atarız.

İnsan biriktirelim ki, derdimiz hafiflesin, davamız yürüsün, yükümüz paylaşılsın…

En büyük yatırım… En güzel güvence… En akıllı girişim: İnsana yapılan yatırımdır.

Bizi zor günde satmayacak, harcamayacak, her koşulda yanımızda duracak, gerektiğinde acı gerçeği yüzümüze karşı söylemekten çekinmeyecek yürekli insanlara ihtiyacımız var.

Evet… Bize umut, ufuk, yurt olacak; kendileriyle huzur bulacağımız, teselli olacağımız insanlar lazım.

Zamanın silemeyeceği, yılların eskitemeyeceği, olayların unutturamayacağı yoldaş, sırdaş, kardaş lazım.

Yalnızlığımızı onlarla atacağımız; başımızı omzuna yaslayacağımız; birlikte ağlayabileceğimiz, ıslanabileceğimiz, terleyebileceğimiz, içimizi açabileceğimiz hasbi yürekler edinelim.

İlaç gibi insanlara ihtiyacımız var.

Güzel hayatlar hayal edenler, güzel insanlar biriktirsin…

Bazen bazı insanlar dosttan öte dostturlar… Babadan öte babadırlar… Anneden öte annedirler… Ağabeyden öte ağabeydirler.
Engeller onlarla aşılır… Her an size bir şey katarlar… Onlar sayesinde gezmeden görürsünüz, okumadan bilirsiniz; hayatta size yeni pencereler açarlar.

İşte zenginlik budur… İnsan biriktirin, en zengin siz olursunuz.

Bazı insanlar iyi ki varlar… İyi ki hayatımızdalar…

Öyle insanlar biriktirelim ki, “görüldüklerinde bize Allah’ı hatırlatan” olsun.

Öncelikli birikimimiz insan olsun.

Para, pul, altın, gümüş, çek, senet, tapu, menkul, gayrimenkul, diploma, sertifika, şilt, madalya, kariyer, koltuk, kapital, koleksiyon, anahtar… Biriktirdiklerimiz içinde kaybolduk. Biriktirdiklerimiz bizi bitirmeye başladı.

Artık bize kartvizit dostluklar değil; kalbi insanlar lazım. Hayatımıza hayat katacak güzel insanlar biriktirmeliyiz.

Herkes herkese iyi gelmez, seçici olmalıyız. Ancak önce şunu çözmeliyiz:
İhtiyacımızdan fazla dünyalık biriktiriyoruz, bıkmadan ve usanmadan… Peki bize ne faydası var? Hatta bilgiyi bile stokluyoruz… Kitap istifliyoruz… Kime ne hayrı var?

Günümüz Müslümanlarının yaygın özelliği nedir biliyor muyuz?
Biriktirme tutkusu, tüketim arzusu… Bencillik ve bireysellik…

Bazen düşünüyorum: Kimse Karun kadar biriktiremez… Peki akıbeti ne oldu? Kur’an, Karun’a imrenenlere dikkat çekiyor.

Sanıyorum yeterince para kazandık; şimdi insan kazanma mecburiyetindeyiz. İslam’ın en büyük derdi insan… Varlığın göz bebeği insan… İnsandan vazgeçemeyiz, insansız yapamayız.

Bir insanı dirilten, tüm insanlığı diriltmiş sayılmıyor mu ilahi ölçekte?

İyi bir kul olarak anılmak istiyorsak, bu ancak biriktirdiğimiz insanlarla belli olacak bir durum…

Habere ifade bırak !
Haberle İlişkili Makale
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve davrazhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.