Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Üniversite Tercihi, Hayatın Tercihi!

Isparta (Web Sitesi) - Web Sitesi | 21.07.2025 - 11:43, Güncelleme: 21.07.2025 - 11:53
 

Üniversite Tercihi, Hayatın Tercihi!

Akademisyen/Sosyolog Ahmet Aydın Yazdı...

Başta öğrenciler olmak üzere, ailelerin de üniversite sınav telaşı, kaygıları, stresi bitti şimdi sonuçların  açıklanması ile beraber yeni bir telaş başlıyor tercihler... Üniversite yılları insanoğlunun hayatında önemli evrelerden birisidir. Hangi üniversite de hangi bölümde okuduğun kadar hangi şehirde okuduğunda önemlidir. Hatta günümüzde hangi şehirde okuduğun çok daha önemlidir.  Günümüz Türkiye'sinde Üniversitesi olmayan ilimiz yok.. 81 ilin tamamında üniveriste var, hatta bazılarında birden fazla üniversite var. Sadece illerde değil hemen hemen bütün ilçelerde de fakülteler ya da meslek yüksekokulları bulunmaktadır. Hal böyleyken üniversiteyi nerede okumak konusu daha da büyük önem taşımakta. Şehirlerimizin tamamına üniversite kazandıran yöneticilerimiz, "Artık Anadolu insanının çocukları üniversite okumak için başka şehirlere gitmek zorunda kalmayacaklar, kendi ailesinin bulunduğu şehirde okuma imkanlarına kavuşmuş oldular" diye haklı olarak açıklama yapmışlardı. Peki durum böyle mi? Çocuklar ailelerinin bulunduğu şehirlerde mi üniversite okuyorlar? Yoksa aileden uzak, gözden ırak şehirlere mi üniversite okumaya gidiyorlar?  Soruların cevabı çok basit, çocukların çoğunluğu ailelerinin yaşadığı şehirde üniversite okumak  i s t e m i y o r l a r ... Eğitim kademesinin her aşamasında görev yapma şansını yakalamış birisi olarak. Geçmişte öğrenci koçluğu yapmış ve binlerce öğrenciye tercih danışmanlığı yapıp yol göstermeye çalışan bir eğitimci olarak şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki, öğrencilerin çoğunluğu ailesinin bulunduğu yerde üniversite okumak istemiyor.. öğrencilerin çoğu "hocam burası olmasında neresi olursa olsun" düşüncesiyle hareket ediyorlar.  Peki çocuklar üniversiteyi nerede okumalılar? Sevgili Ebeveynler ve sevgili gençler! Eğer aldığınız puanlar, sıralamanız Türkiye'de gözde üniversiteleri kazanmaya, özellikli ve öncelikli bölümlere yerleşmeye yetiyorsa istediğiniz üniversitede okumak hakkınızdır, ayrıca gidip okumalısınız da... Örneğin Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümünü kazana biliyorsan git oku, ODTÜ'de , Hacettepe'de bir bölümü kazanabiliyorsan git oku.. Gittiğiniz şehir ve okuduğunuz üniversite çektiğiniz zahmete, sıkıntıya ve hasrete değsin. Yoksa Süleyman Demirel Üniversitesi ya da Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nde herhangibir bölümde okumak yerine gidip Bursa'da, Denizli'de, Konya'da yani aynı seviyelerde ki bir üniversiteye aynı bölümü okumaya gitmeye değmez. Hele birde üniversiteyi bitirdikten sonra dönüp dolaşıp geleceğin yer ailenin yanıysa bu maceraya atılmaya hiç gerek yok.   Özellikle günümüz ekonomik gerçekliğinde, insanlara güven unsurunun bu kadar yara aldığı bir dönemde, her türlü kötülüğün hızlı bir şekilde yayıldığı teknolojik çağda, kendini koruyabileceğin bir şehirde oku, tehlikelerin kucağına atma.. Yukarıda bahsettiğim gibi, eğitimin her kademesinde ki, çocuklarla birlikte çalışma imkanım oldu... Tüm tecrübelerime ve deneyimlerime dayanarak diyorum ki, sevgili gençler! normal bir bölümü bulunduğunuz ildeki üniversite ile eşdeğer olan bir başka şehirde bulunan üniversite için sakın ailenizin yanından ayrılıp başka bir şehre g i t m e y i n...  Sevgili Ebeveynler! Çocuklarınızı Üniversite okuması için başka şehirlere sakın g ö n d e r m e y i n, engel olamıyorsanız çocuklarınızla birlikte o şehire sizde gidin ve yerleşin. Çünkü, çocuğunuzun, ne giydiklerinden, ne yiyip içtiklerinden, ne de kimlerle gezip tozduklarından  haberiniz olmuyor. Çocuğunuzu kaybetmek ya da çocuğunuzun geleceğini karartmak istemiyorsanız 'çocuklarınızı dizinizin dibinden, gözünüzün önünden ayırmayın.' Bizim duyduklarımızı sizlerde yerel ya da ulusal basından görüyor ve duyuyorsunuz. Gencecik çocukların başlarına neler geldiğini, dayanamayıp kaldıramayan çocukların yaşamlarına son verdiklerini, yanlış yollara sürüklendiklerini, yasaklı madde ve fuhuş tuzaklarına nasıl bulaştırıldıklarını.... Özellikle 2018 yılından günümüze kadar Bağımlılıklarla Mücadele konusunda yüzlerce farkındalık konferansları verip yüzbinlerce insanla muhatap olmuş bir eğitimci olarak ve her şeyden önemlisi bir baba olarak uyarıyorum acizane, çocuklarınızı başka bir şehire okumak için göndermeyin... Çünkü, art niyetli insanların, fuhuş çetelerinin, yasaklı madde satıcılarının,  sanal bahis vurguncularının direk hedefi, ailesinden uzak şehirlere okumaya gelen üniversite öğrencileri. Çocuklarınızı her ne sebeple olursa olsun bu şer odaklarının açık hedefi haline getirmeyin. Toplumun ve gençlerin bu hâle gelmesinin, sebebi her ne olursa olsun herkes suçlu; Toplum suçlu "Herkesin var senin niye yok" baskısıyla, Aile suçlu "Evladım neler yaşıyorsun, neye ihtiyacın var?" sorusu eksigiyle, Arkadaşları suçlu, bilipte o rezilliğe sesiz kaldıkları için, Duyan herkes suçlu, engel olmak, 'kendine gel' deyip elinden tutup o bataklıktan çekmek yerine, o yavrumuzu daha da batağın içine atıp üstüne birde dalga geçtikleri için, Yöneticiler suçlu, çocuklara ve gençlere güvenilir ortamlar oluşturamadıkları, şehirleri her türlü şer odaklarından temizleyip daha güvenilir hâle getiremedikleri için... Çocuklarımız okusun kendilerini geliştirsin, iki dünyada da onlara faydalı olacak ilimleri öğrensinler. Çağa ayak uydurabilmek hatta çağa ışık tutabilmek, geleceği aydınlatabilmek, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak ve onlarla yarışabilmek için. Ama anne ve babalarının yanlarında okusunlar. En azından daha güvenli, tehlikenin nereden geleceğini bildikleri, ona göre önlem alabilecekleri şehirlerde... Anne -Baba desteği olmadan, onların güvenilir kanatlarının altında durmadan ayakta sağlam olarak kalmak zor, bunca kötülüklerin ve art niyetli insanların var olduğu dünyada.... Bilinmeyen yollara, şehirlere, ellere göz bebeğiniz evlatlarınızı terk etmeyin. Ebeveynlerin genellikle kullandıkları "Ben ona güveniyorum" ya da "Benim çocuğum yapmaz" sözü yeterli bir sebep olamaz. Olmamalı da. Bu söylemler aslında en büyük yanılgıların başlangıcıda. Evet çocuklarımıza güvenelim, onların yapmayacağına inanalım lakin takip etmeyi de unutmayalım. Tehlikenin her an bizim çocukların da başına gelebileceğinin farkında olalım. Zira bütün ebeveynler çocuklarına güvenir, yanlış yollara düşmüş çocukların ebeveynleride, çocuklarına güveniyorlardı. "Benim çocuğum yapmaz" diyorlardı. Tıpkı sizin gibi bizim gibi... Ayrıca akşam yattığımızda başımızı yastığa huzurla koyabilecegimiz bir durum da değildir. Sadece kendimizi teselli etmek ya da kandırmaktan başka bir şey değildir.  Vatanımız kıymetli, evlatlarımız kıymetli, geleceğimiz kıymetli, ne olur bunlara sahip çıkalım, yalnız bırakmayalım, elimizden geldiği kadar koruyalım yol gösterelim. Çünkü, hiçbirimiz ve de hiçbirimizin evladı yaşanılan ya da yaşatılan rezilliği, sürüklenen kötü yolları, sonu olmayan çıkmaz sokaklara itilmeyi, insan onuruna yakışmayan bir hayatı h a k e t m i y o r u z..
Akademisyen/Sosyolog Ahmet Aydın Yazdı...

Başta öğrenciler olmak üzere, ailelerin de üniversite sınav telaşı, kaygıları, stresi bitti şimdi sonuçların  açıklanması ile beraber yeni bir telaş başlıyor tercihler...

Üniversite yılları insanoğlunun hayatında önemli evrelerden birisidir. Hangi üniversite de hangi bölümde okuduğun kadar hangi şehirde okuduğunda önemlidir. Hatta günümüzde hangi şehirde okuduğun çok daha önemlidir. 

Günümüz Türkiye'sinde Üniversitesi olmayan ilimiz yok.. 81 ilin tamamında üniveriste var, hatta bazılarında birden fazla üniversite var. Sadece illerde değil hemen hemen bütün ilçelerde de fakülteler ya da meslek yüksekokulları bulunmaktadır. Hal böyleyken üniversiteyi nerede okumak konusu daha da büyük önem taşımakta.

Şehirlerimizin tamamına üniversite kazandıran yöneticilerimiz, "Artık Anadolu insanının çocukları üniversite okumak için başka şehirlere gitmek zorunda kalmayacaklar, kendi ailesinin bulunduğu şehirde okuma imkanlarına kavuşmuş oldular" diye haklı olarak açıklama yapmışlardı.

Peki durum böyle mi? Çocuklar ailelerinin bulunduğu şehirlerde mi üniversite okuyorlar? Yoksa aileden uzak, gözden ırak şehirlere mi üniversite okumaya gidiyorlar? 

Soruların cevabı çok basit, çocukların çoğunluğu ailelerinin yaşadığı şehirde üniversite okumak  i s t e m i y o r l a r ...

Eğitim kademesinin her aşamasında görev yapma şansını yakalamış birisi olarak. Geçmişte öğrenci koçluğu yapmış ve binlerce öğrenciye tercih danışmanlığı yapıp yol göstermeye çalışan bir eğitimci olarak şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki, öğrencilerin çoğunluğu ailesinin bulunduğu yerde üniversite okumak istemiyor.. öğrencilerin çoğu "hocam burası olmasında neresi olursa olsun" düşüncesiyle hareket ediyorlar. 

Peki çocuklar üniversiteyi nerede okumalılar?

Sevgili Ebeveynler ve sevgili gençler! Eğer aldığınız puanlar, sıralamanız Türkiye'de gözde üniversiteleri kazanmaya, özellikli ve öncelikli bölümlere yerleşmeye yetiyorsa istediğiniz üniversitede okumak hakkınızdır, ayrıca gidip okumalısınız da... Örneğin Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümünü kazana biliyorsan git oku, ODTÜ'de , Hacettepe'de bir bölümü kazanabiliyorsan git oku.. Gittiğiniz şehir ve okuduğunuz üniversite çektiğiniz zahmete, sıkıntıya ve hasrete değsin. Yoksa Süleyman Demirel Üniversitesi ya da Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nde herhangibir bölümde okumak yerine gidip Bursa'da, Denizli'de, Konya'da yani aynı seviyelerde ki bir üniversiteye aynı bölümü okumaya gitmeye değmez. Hele birde üniversiteyi bitirdikten sonra dönüp dolaşıp geleceğin yer ailenin yanıysa bu maceraya atılmaya hiç gerek yok.  

Özellikle günümüz ekonomik gerçekliğinde, insanlara güven unsurunun bu kadar yara aldığı bir dönemde, her türlü kötülüğün hızlı bir şekilde yayıldığı teknolojik çağda, kendini koruyabileceğin bir şehirde oku, tehlikelerin kucağına atma..

Yukarıda bahsettiğim gibi, eğitimin her kademesinde ki, çocuklarla birlikte çalışma imkanım oldu... Tüm tecrübelerime ve deneyimlerime dayanarak diyorum ki, sevgili gençler! normal bir bölümü bulunduğunuz ildeki üniversite ile eşdeğer olan bir başka şehirde bulunan üniversite için sakın ailenizin yanından ayrılıp başka bir şehre g i t m e y i n... 

Sevgili Ebeveynler! Çocuklarınızı Üniversite okuması için başka şehirlere sakın g ö n d e r m e y i n, engel olamıyorsanız çocuklarınızla birlikte o şehire sizde gidin ve yerleşin. Çünkü, çocuğunuzun, ne giydiklerinden, ne yiyip içtiklerinden, ne de kimlerle gezip tozduklarından  haberiniz olmuyor. Çocuğunuzu kaybetmek ya da çocuğunuzun geleceğini karartmak istemiyorsanız 'çocuklarınızı dizinizin dibinden, gözünüzün önünden ayırmayın.'

Bizim duyduklarımızı sizlerde yerel ya da ulusal basından görüyor ve duyuyorsunuz.

Gencecik çocukların başlarına neler geldiğini, dayanamayıp kaldıramayan çocukların yaşamlarına son verdiklerini, yanlış yollara sürüklendiklerini, yasaklı madde ve fuhuş tuzaklarına nasıl bulaştırıldıklarını....

Özellikle 2018 yılından günümüze kadar Bağımlılıklarla Mücadele konusunda yüzlerce farkındalık konferansları verip yüzbinlerce insanla muhatap olmuş bir eğitimci olarak ve her şeyden önemlisi bir baba olarak uyarıyorum acizane, çocuklarınızı başka bir şehire okumak için göndermeyin...

Çünkü, art niyetli insanların, fuhuş çetelerinin, yasaklı madde satıcılarının,  sanal bahis vurguncularının direk hedefi, ailesinden uzak şehirlere okumaya gelen üniversite öğrencileri. Çocuklarınızı her ne sebeple olursa olsun bu şer odaklarının açık hedefi haline getirmeyin.

Toplumun ve gençlerin bu hâle gelmesinin, sebebi her ne olursa olsun herkes suçlu;

Toplum suçlu "Herkesin var senin niye yok" baskısıyla,

Aile suçlu "Evladım neler yaşıyorsun, neye ihtiyacın var?" sorusu eksigiyle,

Arkadaşları suçlu, bilipte o rezilliğe sesiz kaldıkları için,

Duyan herkes suçlu, engel olmak, 'kendine gel' deyip elinden tutup o bataklıktan çekmek yerine, o yavrumuzu daha da batağın içine atıp üstüne birde dalga geçtikleri için,

Yöneticiler suçlu, çocuklara ve gençlere güvenilir ortamlar oluşturamadıkları, şehirleri her türlü şer odaklarından temizleyip daha güvenilir hâle getiremedikleri için...

Çocuklarımız okusun kendilerini geliştirsin, iki dünyada da onlara faydalı olacak ilimleri öğrensinler. Çağa ayak uydurabilmek hatta çağa ışık tutabilmek, geleceği aydınlatabilmek, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak ve onlarla yarışabilmek için. Ama anne ve babalarının yanlarında okusunlar. En azından daha güvenli, tehlikenin nereden geleceğini bildikleri, ona göre önlem alabilecekleri şehirlerde...

Anne -Baba desteği olmadan, onların güvenilir kanatlarının altında durmadan ayakta sağlam olarak kalmak zor, bunca kötülüklerin ve art niyetli insanların var olduğu dünyada....
Bilinmeyen yollara, şehirlere, ellere göz bebeğiniz evlatlarınızı terk etmeyin. Ebeveynlerin genellikle kullandıkları "Ben ona güveniyorum" ya da "Benim çocuğum yapmaz" sözü yeterli bir sebep olamaz. Olmamalı da. Bu söylemler aslında en büyük yanılgıların başlangıcıda. Evet çocuklarımıza güvenelim, onların yapmayacağına inanalım lakin takip etmeyi de unutmayalım. Tehlikenin her an bizim çocukların da başına gelebileceğinin farkında olalım. Zira bütün ebeveynler çocuklarına güvenir, yanlış yollara düşmüş çocukların ebeveynleride, çocuklarına güveniyorlardı. "Benim çocuğum yapmaz" diyorlardı. Tıpkı sizin gibi bizim gibi...

Ayrıca akşam yattığımızda başımızı yastığa huzurla koyabilecegimiz bir durum da değildir. Sadece kendimizi teselli etmek ya da kandırmaktan başka bir şey değildir. 
Vatanımız kıymetli, evlatlarımız kıymetli, geleceğimiz kıymetli, ne olur bunlara sahip çıkalım, yalnız bırakmayalım, elimizden geldiği kadar koruyalım yol gösterelim.

Çünkü, hiçbirimiz ve de hiçbirimizin evladı yaşanılan ya da yaşatılan rezilliği, sürüklenen kötü yolları, sonu olmayan çıkmaz sokaklara itilmeyi, insan onuruna yakışmayan bir hayatı h a k e t m i y o r u z..

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve davrazhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.