Okullar açılıyor, okulda çocuklarımızı bekleyen tehlike ZORBALIK !
Dünyada ve ülkemizde ne yazık ki her yaş grubunda yaygın olarak görülebilen bir davranış bozukluğudur akran zorbalığı.
Akran zorbalığı, akran grubu içinde fiziksel, duygusal ya da sosyal biçimde zarar veren, tekrar tekrar yaşanan saldırgan davranış şekilleridir. Genellikle okul ortamlarında sıkça karşılaşılan bir durum olsada, akran zorbalığı her yaşta ve her eğitim seviyesinde insanlar arasında olabilir.
Ana okulundan liseye, oradan üniversite ortamına hatta yetişkinlere kadar her yaş grubunda gözlemlenebilir. Akran zorbalığına uğrayan çocuk, çok daha sinirli ve duygusal bir ruh haline bürünür ve özgüvenini yitirmeye başlar. Bundan dolayı çocukta davranışsal ve ruhsal sorunlar meydana gelir.
Zorbalık, küçümseme, alay etme, dedikodu, eşya çalma, görmezden gelme ve hatta fiziksel veya cinsel saldırı gibi çeşitli şekillerde kendini gösterebilir.
Ayrıca küfür etmek, alay etmek, dalga geçmek, lakap takmak, bedensel özellikleriyle alay etmek, dış görünüşüyle alay etmek, konuşma tarzı, aksanı veya ağızı (şivesiyle) dalga geçmek, aşağılamak küçük düşürmek, hakaret etmek, tehdit etmek gibi davranış şekilleriyle de ortaya çıkabilir.
Genel anlamıyla ele alındığında, Akran Zorbalığı 4 temel başlık altında sınıflandırılabilir;
Fiziksel zorbalık
Sözel zorbalık
İlişkisel/sosyal zorbalık
Sanal zorbalık(Siber zorbalık)
Yapılan araştırmalara göre; yaklaşık olarak her 4 çocuktan 1’inin akran zorbalığına maruz kaldığı, her 6 çocuktan 1’inin de bilerek ya da bilmeyerek akran zorbalığı yaptığı görülmüştür.
Çocuğunuzun Akran Zorbalığına maruz kaldığını anlayabilmek için aşağıdaki davranış örüntülerini gösterip göstermediğini takip edebilirsiniz;
-Vücudunda morluk, çizik, yara vb. belirtiler
-Okuldan kitapları veya kıyafetleri yırtılmış, dağılmış, kirli olarak dönme
-Harçlığını kaybetme, sık sık harçlık isteme
-Normalde okulu sevmesine rağmen okula gitmek istememe
-Okul servisine binmek istememe, okula gidiş-dönüş yolunu değiştirme
-Sık sık baş ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel problemlerden şikayet etme
-Eski neşesini kaybetmiş olma, yapmaktan hoşlandığı şeyleri yapmak istememe
-İçe kapanma, ağlama krizleri
-Eve arkadaşının gelmemesi, arkadaşına gitmek istememe
-Uykuya dalmakta güçlük yaşama, kabuslar görme
-Her an kötü bir şey olacakmış gibi endişeli ve tedirgin davranma
-Çabuk öfkelenme, tepkisel davranma
-Kendine zarar verme davranışlarında bulunma
Akran Zorbalığı yapan bireyler ana hedefi zorbalık yaptıkları kişileri ailesine, arkadaşlarına ve çevresine rezil etmektir. Bunu içinde günümüzde sosyal medya mecralarında daha fazla zorbalık olaylarına şahit olmaktayız. Sosyal medya daha geniş kitlelere hitap ettiği için, zorbalık yapanlar yaptıkları zorbalığı videoya kaydederek sosyal medyada görünür hâle getirerek etkisini daha fazla artırmaktadırlar.
Akran zorbalığının farklı bir boyutu da, akranların gazına gelmektir.Yapamayacağı, tehlikli olduğunu bildiği bir şeyi, sırf arkadaşlarının gazına gelerek, iddiaya girerek kendini tehlikeye atmak.
Akran zorbalığını önlemek için farkındalık yaratmak, empati geliştirmek ve güvende hissettirmek önemlidir.Akran zorbalığı gerçekleştiren bir bireye pirim vermemek, zorbalıkla mücadele edebilmek için zorbaların yaptıklarına gülmeyin, tezahürat yapmayın, alkışlamayın.
Ayrıca zorbalığa maruz kalan kişiyle arkadaş olup, onu kendi grubunuza almanız, ona destek vermek adına önemli bir davranıştır. Bununla birlikte zorbalık yapan çocuklarla da arkadaş olabilir; ona doğru davranışlarda bulunmayı öğretebilirsiniz.
Akran zorbalığına karşı alınabilecek önlemler şu şekilde sırayalabiliriz;
-Çocuklara empati ve saygı değerlerini öğretmek.
-Çocukların duygusal ihtiyaçlarını anlamak ve desteklemek.
-Çocuklara sosyal becerileri öğretmek.
-Okullarda akran zorbalığıyla ilgili farkındalık oluşturmak.
-Çocukları takip etmek ve düzenli iletişim kurmak.
Akran Zorbalığı neticesinde;
-Akran zorbalığı, bu olaya dahil olan bütün çocukları olumsuz yönde etkilemektedir.
-Çocukların fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan etkilendikleri görülmektedir.
-Bu olumsuz etkiler hem kısa hem de uzun süreli olabilmektedir.
Akran zorbalığını önlemek için başta ebeveynlere önemli görevler düşmektedir. Anne -babalar çocuklarını sevgi ve merhamet tohumları ile yetiştirirse, başkalarına zarar vermemeyi çocuklarına öğretebilirlerse ve kendileri doğru rol model olabilirlerse sorun baştan çözülmüş olur. Daha sonrasında ise okulda öğretmenleri gerekli desteği verir yetkililerde olması gereken olası önlemleri alırlarsa akran zorbalığı tamamen ortadan kalkmasada büyük oranla çözülmüş olur.
Kötülük bulaşıcıdır, tıpkı iyilikler gibi, biz ebeveynler olarak çocuklarımıza iyilikleri öğretirsek, hiçbir insanın dış görünüşüyle, giyim kuşamıyla, fiziksel özellikleriyle, anne - babasıyla, dalga geçilip alay edilmemesi gerektiğini tenbihlersek ortada akran zorbalığı diye bir sorun olmamış olur.