Ormanı Keçiler mi Yaktı? Yangınlar, İhmaller ve Vicdan Hesabı
Ormanı Keçiler mi Yaktı? Yangınlar, İhmaller ve Vicdan Hesabı
Türkiye’de yaz aylarıyla birlikte art arda çıkan orman yangınları, doğayı, yaban hayatını ve köklü kültürleri tehdit ederken, kamuoyunda yeniden tartışılan konu, keçiler gerçekten orman düşmanı mı, yoksa birer günah keçisi mi?
Türkiye’de yaz aylarıyla birlikte art arda çıkan orman yangınları, doğayı, yaban hayatını ve köklü kültürleri tehdit ederken, kamuoyunda yeniden tartışılan konu, keçiler gerçekten orman düşmanı mı, yoksa birer günah keçisi mi?
Son günlerde çıkan orman yangınlarının ardından, kamuoyuna yansıyan görüntüler ve açıklamalar hem doğa severleri hem de kadim Yörük kültürünü savunanları derinden etkiledi.
Yangınların ardından yapılan “Keşke sadece birkaç ağaç ve duman olsaydı” yorumu, olayın vehametini gözler önüne serdi. Çünkü geriye sadece yanmış ormanlar değil; kömürleşmiş kaplumbağalar, kuşlar ve kül olmuş yaşam alanları kaldı.
Yörüklere Ceza, Keçilere Suçlama
Ormanlık alanlarda keçi otlatan Yörük ailelerine yönelik cezai işlemler artarken, yöre halkı isyan ediyor. “Ormanları biz değil, ihmal yakıyor!”
“Çalısını yedirmeyeceğiz” diyerek ormanı korumak için çaba gösteren Yörüklerin, geleneksel yaşam biçimleriyle birlikte yok sayılmaları, kamu vicdanında derin bir yara açıyor. Zira ormanlara gerçekten zarar verenin kim olduğu sorusu cevapsız kalıyor.
“Günah Keçisi” Gibi Gösterilenler
Yörükler, geçmişten bugüne ormanın dengesini sağlayan önemli unsurlardan biri. Ancak son yıllarda orman politikalarında keçiler, zararlı canlı gibi gösteriliyor. Bu durum halk arasında tepkiyle karşılanıyor:
“Siz hiç orman yakan bir keçi gördünüz mü?”
“Çöp atan bir köpek, tuvaleti kirleten bir kedi, kamu malına zarar veren bir eşek?”
“Ya da çaldığıyla övünen bir tilki, sokak lambasını kıran bir deve?”
Hayır… Ama insanlar tüm bunları yapıyor. Buna rağmen, faturayı ödeyen yine hayvanlar ve onlara sahip çıkan köylüler oluyor.
“Her Ormana Bir Yörük Gerek”
Uzmanlar, ormanlık alanlarda keçi sürülerinin otlamasının, yangın riskini azaltan bir unsur olduğuna dikkat çekiyor. Kurumuş otların temizlenmesi, doğal yollarla alanın havalandırılması, yangının yayılmasını önleyici faktörlerden biri.
“Her ormana bir Yörük, her ağaca bir çadırın gölgesi gerek” diyen doğa savunucuları, asıl tehdit olanın doğayı hoyratça tüketen sistem olduğunu vurguluyor.
Çadırdan Duman Tütsün, Ormandan Değil
Yörükler susturuldukça ormanlar konuşuyor. Keçiler yasaklandıkça yangınlar büyüyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.